8 Mayıs 2014 Perşembe

Boğuldum

suların dibindeyim. Ellerim bembeyaz, kollarımdan gövdeme doğru mosmor dolaşıyor dalgalar. Yosunların tenime değmesinden hoşlanmıyorum, ucu Girit bıçakları gibi keskin taşların da. Az ötede kocaman bir kaya duruyor, üzerindeki urgan suyun içinde salınarak boynuma kadar uzanıyor. Çeşit çeşit balıklar etrafımı sarıyor, rengarenk. Tavaf ediyorlar, minik minik ısırıyorlar, hissetmiyorum. Az geride, mercan kayalıklarının arkasındaki mağaradan izliyorum kendimi. Ses yok, kavga yok, gürültü yok, işe yetişme telaşı yok, kuyunu kazan yok, oh be!

Kıskançlık da yok burada, inat uğruna devam eden ilişkiler de. Mutlak sessizlik içinde dinginim. Çok şükür. Zihnimde beliren insan siluetlerini itiyorum. İtmediğim sadece bir avuç insan var, ışıl ışıl bakışlarıyla içimi ısıtan. Üzülmelerini istemiyorum, öyle iyiyim ki artık. Hafifim!

Sanırım güneş doğuyor, ışıklar oynaşıyor başımın üzerinde. Şeffaflaşıyorum.
Sesim yitiyor.


3 yorum:

  1. Denizin kucaginda olum bile siirsel! Bunun icin midir ki bogulanlar gulumser diye bir laf dolanir veya bunun icin midir bogulunca kalp durur ama beyin takibe devam eder...
    bir sure!

    YanıtlaSil
  2. eyxaristoume gai ta filika aishimata soy fili mas.. osew perisoteres fwnes iparxoun toso kalitera... na ise kala den jerv na metadrazw to kimeno soy..gia na katalavw ti lei..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. http://destruction-of-chemical-weapons.blogspot.com.tr/2014/04/arkadi-declaration.html

      (kai stis alles glosses, se ayto to blog)

      Sil

Yorumlarınızı seviyorum
I like comments
Μου αρέσει σχόλια